İhsan TOKSÖZ
Binlerce yıldır bölgede yaşayanların kültür DNA’larının mirasını taşıyan Mersin insanı hep uygar dünyanın yanında yer almıştır. Bir sanat ve müzik kentidir Mersin. Mersin’in başat özelliğidir “Sanat”.
Anadolu’da ilk ‘Opera’ temsili, Türkiye’nin ilk döner sahneli Mersin Halkevi’nde 1947 yılında sahnelenmiş; “Madama Butterfly”. Karl Ebert’in şeref defteri kaydından, Ankara Devlet Konservatuvarı Tatbikat Sahnesi tarafından verilen temsilin 1-2 ve 4 Mart 1947 tarihlerinde her gece 1000’den fazla kişi tarafından izlendiğini öğreniyoruz.
Türkiye’nin 4. Devlet Opera ve Balesi, 1992 yılından beri Mersin’in müzik yaşamına güzellikler katıyor. Mersin’in ‘Batı’ya dönük yüzünü temsil ediyor. 1947 yılında inşa edilen Halkevi binası bugün Operaevi (Mersin Kültür Merkezi – MKM) olarak birçok sanat etkinliğine ev sahipliği yapıyor
Kentte 17 yıldır sürdürülen Uluslararası Müzik Festivali kent imajına inanılmaz katkı sağlıyor; gerçekleştirdiği beste yarışmalarıyla ulusal kültüre yeni eserler kazandırıyor.
Türkiye’nin en büyük ve tam donanımlı ve akustik Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde 1500 kişilik büyük salonun yanında 500’er kişilik 2 salon daha var. Büyük salonun sahne genişliği 16 metre, orkestra çukuru ise 80 kişilik. Küçük diğer iki salondan birisi de orkestra çukurlu. Tüm salonlar etkinliklerle dolup taşıyor. Atatürk Kültür Merkezi’nin bölgede bir sanat çekim merkezi olması için gerekli konser piyanosunun biran önce alınmasını diliyoruz.
Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın öğrencileri katıldıkları ulusal ve uluslararası yarışmalardan ödüllerle dönüyorlar. Konservatuvar Akademik Oda Orkestrası, Nevit Kodallı Oda Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin tam akustik butik konser salonunda kentli müzikseverlerle buluşuyor; konservatuvar yönetimi ayni salonda önceden programlanan sezonluk konser etkinlikleri yapıyor.
Mersin Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Fakültesi var. Resim Bölümü’nün değerli öğretim üyeleri ve öğrenciler kentte, Türkiye çapında ve yurtdışında sergiler açıyorlar.
Yıllardır sürdürülen “Hüseyin Gezer Heykel Sempozyumu” ile kente uluslararası katılımcılar tarafından armağan edilen mermer heykeller (son yıllarda bilemediğimiz nedenlerle kesintiye uğrayan bu sempozyumun devam etmesini diliyoruz) uygun sergileme alanlarının yaratılmasıyla gün yüzüne çıkmak için depolarda bekliyor. Kentin yeni meydanlara kavuşturulması için çalışmalar var. Heykellerin değerlendirileceği mekânların artmasını, “Müze-meydan” konseptinin geliştirilmesini diliyoruz.
- Mersin Kent Müzesi’nin kurulması için çalışmalar sürüyor.
- Kentin Modern Sanat Müzesi’nin kurulması için taleplerin ele alınacağı günleri bekliyoruz.
- Mersin’de İçel Sanat Kulübü (İSK) var. Tam 30 yıldır inanılmaz çeşitlikteki sanat ve kültür faaliyetlerini sürdürüyor. Kulübün “SanKulüp Bülteni” 219 sayıdır yayınlanıyor. İSK Arkeoloji Günleri 23 yıldır yapılıyor.
- Mersin’de Polifonik Korolar var, Mersin Oda Korosu var. Mersin Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu var. Mersin Türk Sanat Müziği Derneği var.
- Mersin’de Akdeniz Opera ve Bale Kulübü (AKOB) var,
AKOB bugüne kadar konserler, müzik masterclass’ları, çocuklar için müzik akademisi çalışmaları, söyleşiler, konferanslar, sokak şenliği vd. yetmişten fazla etkinlik gerçekleştirdi.
AKOB Ulusal Oda Müziği Yarışması düzenliyor.
AKOB’un “Mersin Barok Müzik Topluluğu” var.
AKOB Kültür ve Sanat Dergisi 8 yıldır yayınlanıyor.
- Mersin’de Kültürhane var.
- Edebiyat, Sanat ve Resim Okuma vd. söyleşilerine ev sahipliği yapan Sokak Kitabevi var. .
- Mersin Nevit Kodallı Güzel Sanatlar Lisesi geleceğin sanatçılarına yön veriyor.
- Mersin’de Belediye Tiyatroları var.
- Mersin Tiyatro Derneği var.
- Mersin Sinefil Sinema Derneği var.
- Mersin’in bestecileri var, müzisyenleri, operacıları, bale sanatçıları var.
- Mersin’in ressamları, heykeltıraşları var.
- Mersin’in (çoğunu yitirmemize karşın) Resim/Heykel galerileri var! (Bu konuda büyük eksiklik var. Yeni galerilerin açılmasına ön ayak olacak, kol kanat gerecek kurum, kuruluş ve sponsorlara ihtiyacımız var.)
- Mersin’de ulusal ve uluslararası ödüllü sanatçıları olan Fotoğraf Dernekleri var.
Bölge olarak Çukurova “KİLİKYA” düşünüldüğünde;
- Adana’da Çukurova Devlet Konservatuvarı var.
- Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası var.
- Adana Devlet Tiyatrosu var…
- Hatay’da Medeniyetler Korosu var.
Bunlar aklımıza hemen geliverenler. Yeter mi? Yetmez!
Kilikya “Sanat”ın yetişmesi, yeşermesi ve büyümesi için çok bereketli topraklara sahip. Bu toprakların işlenmesi için vizyonu olan tüm kent dinamiklerinin “imece” yapmasına ihtiyacımız var. Bunların başında da şüphesiz yerel yönetimler ve kültür ve sanat ile ilgili sivil toplum örgütleri geliyor. Gelecek yazımızı bu konuya ayıracağız
14.11.2018