Bilim, Sanat, Yaşam Şöleni.
25-26-27 Mart 2022
Melemez Köyü Tarsus Mersin
Fazıl Tütüner
Etkinlikler Koordinatörü
Son otuz iki yılda kentimize sayısız kültür gönüllüsü insanımızı, kurumu, topluluğu, gelenekleşen etkinlikleri, mekânları kazandıran, kentimizin çekiciliğini yükselten, Mersin’i dünyaya açmak için katkı sunan, çekirdek kültür topluluğuyuz.
Bu kez, yeni ve farklı bir bilim, sanat, yaşam şöleni düzenlemekteyiz. Şölen üç gün sürecek; geniş kapsamlı bir ilk olacak, birçok derneğin ve topluluğun programa katkısı ve katılımı ile zenginleşecek.
Önceki çalışmalarımıza bilimi pek katmamış, bilimi sanattan ayrı bağımsız bir alan olarak düşünmüştük, bu bize özgü bir tutum değildi, dünyada genel anlayış bu doğrultuda idi. Bugün artık herşeyin herşeyle bağlantılı olduğu, sanatın da, bilimin de başka yollardan insanı, yaşamı açıklamaya çalıştığı kabul görmektedir.
Geleceğe yeni pencereler açmak, yeni yollar döşemek istiyoruz. Dünyada olup biteni, yenilikleri izliyoruz. Mutluluğu ve refahı dalga dalga arttırmaya katkıda bulunmak, ayırdına varılmamış zenginlikleri, değerlendirilmemiş şanslarımızı göz önüne çıkarmak istiyoruz. Anlamak, anlamlandırmak istiyoruz.
Melemez insanlarımızın dinlendikleri, doğa içine girip bedenlerini ve gönüllerini rahatlattıkları, farklı ürünlerle beslendikleri yer olmakla birlikte, belki de insanların, kurumların buluşup, ortak bilimsel, sanatsal, düşünsel çalışmalar yapmakla ün salacağı bir köy olacak. Bu zor yolu yürüyebilmek için şehrimizin, ülkemizin bilim, sanat, kültür, düşünce insanlarının birikimlerinden yararlanmayı benimsemek gerekiyor. Bu nedenle etkinliklerin arasına paneller koyduk.
21. YÜZYILIN, MODERN, ŞEHİRLİ İNSANININ ACIKLI DURUMU
Günümüzde insanların çoğunluğu karbon salımının arttığı havayı ciğerlerine çekmekte; küresel ısınma ve iklim değişikliği tehditleri altında yaşamaktadır. Atölyelerde, fabrikalarda sağlıksız koşullarda çalışmaktadır. Arabalar tarafından işgal edilmiş sokak, cadde ve meydanlarda dolaşamamaktadır.
Şehirlerde, hava, binlerce üretim tesisi, on binlerce araba, kamyon tarafından kirletilmekte, karbon salımı yükselmektedir. Küresel ısınmanın yol açtığı iklim değişikliği yaşamı zorlaştırmaktadır. Su kaynakları kurumakta, sulara fabrikaların ve evlerin atıkları ve kimyasallar karışmaktadır. Milyonları barındıran şehirlerde insanlar sıkışık, alt alta, üst üste yaşamak zorunda kalmaktadır. Geleceğe dönük yansımalar insanların kentlerde yoğunlaşacağını ve kent nüfuslarının kırk milyona kadar artacağını göstermektedir.
Büyük insan kitleleri içinde yalnızlaşan insan, kendini yenilmiş ve dışlanmış hisseden, umudunu ve gücünü yitirmiş insan, yirmi birinci yüzyılın başka bir fenomenidir. Bu yüzyılda insanlık hala açlığı, şiddeti, savaşı, kimsesizliği ortadan kaldıramamıştır. İnsanlık marsa giderken, binlerce kilometre öteden kalp ameliyatı yaparken, sokaklarda gecelemek zorunda kalan çocuğa el uzatamamaktadır. Mart sonunda panellerde konuşalım bu konuları. Zaman var bilgi ve düşünce biriktirebilirsiniz, düşünebilirsiniz, yazabilirsiniz bu arada.
Yeşil doku birçok yerde yok edilmiş, binalara yer açılmıştır. Çocukların, yaşlıların, çocuklu annelerin, önemli ve gerekli gereksinmesi olan yeşil doku yok edilmiştir. Deniz ve göl dipleri çöp olarak atılan plastik poşetlerle kaplanmış, denizin kendi kendisini iyileştirme imkânı azalmıştır. Suyun, havanın, toprağın atıklar nedeniyle kirlenmesi sonucunda tarım ürünleri zehirli kimyasalları taşır duruma girmiştir. Çevre kirliliği başlığı altında toplanabilecek tüm olumsuz gelişmeler tüm insanlığı tehdit edecek virüslerin çoğalmasına neden olmuştur. Milyonlarca insan pandemide telef olmakta, insanlığın ulaştığı uygar modern hayat, tehdit altına girmekte, insanlar kendilerini korumak için evlerine kapanmakta, sosyal ilişkilerini azaltmaktadır.
Sayısız çevreci örgüt, bilim insanı, kötü gidiş üzerine insanlığı uyarmakta; temiz havanın, suyun, toprağın, gıdanın, virüssüz yaşamın yollarını göstermekte, acil çevreci çözümlerin uygulanmasını istemektedir.
DOĞAYLA BARIŞMAK, İNSANI KURTARMAK, SANATLA YAŞAMAK
Gelişmiş bazı şehirlerin bilinçli yerel yöneticileri ve kültür aktörleri yaşamı daha sağlıklı, yaşanabilir, zevkli, eğlenceli kılmak için sanatsal performanslarının bazılarını şehir yakınlarındaki köylerde, tarihi mekânlarda, doğa içinde sunmaktadırlar.
Bir Picasso sergisi Paris yakınında bir şatoda, Linz Festivali Tuna nehri üzerinde kurulan bir sahnede, Venedik Bienali tamamıyla tarihi mekânlarda sergilenmektedir. Geçtiğimiz günlerde tanınmış ressam Ahmet Güneş Tekin çok sözü edilen sergisini Diyarbakır Surlarında tarihi Keçi Burcu’nda açtı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu dahil, bir uçak dolusu izleyici sergiyi izlemek için Diyarbakır’a geldi.
Tarihin, doğanın, sanatın sundukları birleşince daha güçlü etkiler elde edilmektedir. İzleyici yaşadığı günün dar sınırlarından, tekdüzeliğinden kurtulmak istemektedir. Biz de geçmiş senelerde örneğin Kanlıdivane antik kentinde, Uzuncaburç tiyatrosunda, Gözne Kalesi’nde sanatsal etkinliler düzenledik.
KÖYLERİN ŞEHİRLİLERE SUNABİLECEKLERİ
- Yoğun yapılaşmadan, gürültüden, kalabalıktan, çevre kirliliğinden boğulan şehir insanları, çok yakınında, uzun yol kat etmeden, korunmuş, temiz doğal ortamlarda, hafta sonlarını geçirmek isteyeceklerdir. (İstanbul’da Belgrad Ormanları, korular)
- Köyler, konuk olarak gelecek şehir insanlarına yeme içme konaklama verebilecek şekilde donatılmalıdır. Kötü yiyecek Bağdat’tan döner. Uydurma değil, kültürel değeri olan, özgün, davetkâr lezzetleri hesaplı sunabilmelidir. Alt yapı güçlendirilmeli, iletişim bağlantıları sağlanmalı, pansiyonculuk geliştirilmeli ve sağlıklı tarım anlatılmalı ve desteklenmelidir.
- Doğa içine girmek; doğa ve kültür yürüyüşleri yaparak, bedenleri çalıştırmak, doğa içinde yeni ilgi alanları, yeni tanışıklıklar sağlayacaktır. Doğanın insanda etkisi büyüktür. Leonardo Da Vinci’nin ilk ilgi alanlarının büyükbabasının bahçesindeki, bitkiler, kuşlar, böcekler olduğunu biliyoruz.
- Sokaklar ve meydanlar ilk önce, insanların insanlarla hayatı paylaştıkları ortak alanlardı, sonra arabaların oldu, şimdi tekrar insanların olması için dünyada yeni uygulamalar var. Birçok şehirde bazı sokaklar, caddeler, meydanlar araç akışına kapatılmaktadır. Son olarak İsveç’te iki şehire araba sokulması yasaklanmıştır. Köyler aynı hatayı yapmamalı, arabalar köy girişlerinde bırakılmalıdır.
- Birçok şehrin ünlüsü merkezde değil, hayatındaki bir yakınlık nedeniyle köyde gömülüdür. Örneğin Belçikalıların ünlü ressamı Bruegel, Sint Anna Pade köyünde gömülüdür.
- Şehirlerdeki restoranların fiyatlarına göre, köylerde yaşam daha hesaplıdır, dolayısıyla geniş kitleler tatil günlerinde doğaya akmak istemektedirler.
- Mersin yakınlarında, gelenleri dinlendirecek çeşitli doğal alanlar, güzellikler vardır. Çukurova’da yaşayan insanların sayısı sekiz milyonu geçmektedir. Gelecek insanlar mevcuttur, fakat hizmet verecek restoranlar, kafeler eksiktir.
BİLİM SANAT YAŞAM ŞÖLENİ İÇİN NEDEN MELEMEZ KÖYÜ
Melemez köyü birçok köyümüzden farklı olan özelliklere sahiptir ve Mersinlilerin dikkatini çekmiş ve şehrimizde faaliyet gösteren AKOB ve İçel Sanat Kulübü ile işbirliklerine girmiştir. Köy sakinleri kurdukları kooperatifte ekmek zeytin, zeytinyağı, reçel üretimlerini başarı ile pazarlamaktadırlar. Büyükşehir Belediyesi, Akdeniz Belediyesi’nden destek almaya başlamışlardır.
- 19 yy. ikinci yarısında Girit’ten gelenlere Padişah Abdülhamit yer, ev ihsan etmiştir.
- Kurtuluş savaşında Fransız Ordusu’na karşı cephe olmuştur ve siperlerin izleri mevcuttur. Atalarımız Melemez ve çevresinde kurtuluş savaşı vermişlerdir.
- Ordumuz burada revir kurmuştur.
- Lozan antlaşması sonucunda Girit’i zorunlu nüfus mübadelesi ile terk etmek zorunda kalan Türkler’ in bir kısmına Cumhuriyet Hükümeti burada arazi ve ev vermiştir.
- Köyde ikamet eden bugünün sakinlerinin bir kısmı Rumca bildiğinden köyün turizme açılmasında bir avantaj sağlayacaktır.
- Melemez sakinleri turizme açılmak istemektedirler ve bu doğrultuda yeme içme lokalleri açmaya başlamışlardır.
- Artık köyün dış ilişkilerde bir tarihi vardır. Konser vermek için Mersine davet edilen Yunanlı müzik gurupları ve Şarkıcı İris Mavraki köyü ziyaret etmişler, dostluk ve barış mesajları vermişlerdir. İris Mavraki, Rodos Belediye Başkanından barış ve dostluk ve birlikte çalışma söylemleri içeren bir mektup getirmiştir. Mersin Girit kökenli arkadaşlarımızla Girit’e gezi düzenlemiş belediyeyi ziyaret etmiştik, ilişkilerin geliştirilmesini arzu ettiklerini bildirmişlerdir.
- Bugün için arzu edilen Girit ve Mersin arasında bir yolcu vapurunun çalışmasıdır. Bu hem atalarımızın memleketi Girit’i yakından tanımamızı, atalarımızı anmamızı sağlayacaktır, hem de ekonomilerimize katkılar sağlayacak, turizmi geliştirecektir.
- Önceki etkinliklerimizde devletimizin, yerel yönetimlerimizin, halkımızın tam desteğini almıştık, aynı destekleri alacağımıza inancımız tamdır.
Bilim Sanat Yaşam Şöleni başlığı altında düzenleyeceğimiz üç gün sürecek etkinlikler dizisinde Girit’ten davet ettiğimiz beş kişilik müzik grubu, Mersin’in üç müzik grubu, sergiler, paneller, doğa ve kültür yürüyüşleri, atölyeler, kooperatif ürünleri satışları, yazarlar şairler okurlar buluşması, Mersinli yazarların kitaplarının satış reyonu, açılış konuşmaları yer alacaktır. Bir de tabi Sizi tanıyacağız. Enerji doğacak tanışmamızdan. Her şey daha güzel olacak.