Uzun yıllar turizm sektöründe çalışmış, otelcilik konusunda deneyimli bir dostumdan İçmeler’de yeni bir Hotel yapıldığını duydum.

Fiziki yapısı, hizmet içeriği ve konumu bakımından sıra dışı bir yatırım olduğunun altı çizilen “BN HOTEL TERMAL SPA”yı yerinde görmek üzere birlikte yola çıktık.

İçmeler’e tam 25 yıl önce bir gezinti maksadıyla gitmiştim; küçük baraka tipi kabinlerden oluşan, son derece ilkel bir içme / kaplıca  idi.

Çevremizde bu ilkel, çağdışı kullanım o kadar yaygındı ki, hep “ neden Mersin’de bu ve benzer zenginliklerden gereğince yararlanılmıyor?” sorusu, bir utanç levhası gibi karşımda dururdu.

Sonra bu konu 2014 yerel seçimlerinde gündeme geldi.

Yeraltı kaplıca suları ve bunlardan yararlanılması fikri ve buraya tesisler yapılması konusu, bir proje olarak konuşulmaya başlanmıştı.

Anlaşıldı ki, bir seçim vaadi imiş; seçimden sonra unutulup gitti !

  •                  *                     *

Şimdi yıllar sonra, ilk kez yine aynı yoldaydım.

Kısa bir yolculukla kentin gürültüsünden, karmaşasından çıkıyorsunuz; birden, yapılaşmanın bittiği bâkir bir bölgedesiniz.

Etrafınızda zeytinlikler, bağlar, küçük koruluklar  doğanın ortasındasınız. Berrak bir gökyüzü, vadiler, dereler…tabiatın benzersiz sükunetiyle yoğrulu, adeta rüya gibi  renkli bir tablonun içindesiniz .  

Dere üzerindeki küçük köprüden geçtikten hemen sonra, uzakta hotel görünüyor.

Öngörüm şuydu: Burada küçük bir termal otel  var ve yeni olduğundan işletmesi de henüz tam olarak oturmamıştır…

Yanılmıştım; yaklaştıkça Hotel büyüdü, büyüdü, bakir tabiatın içerisinde dev bir yapı ortaya çıktı!

Alışkın olmadığımız bir yapılaşma kültürü ve mimarî özen içinde, tabiata uyumlu, bu renkli doğanın içinde aykırı durmayan bir yapı…

Gölge vermeye başlayan düzgün çınar ağaçlarının olduğu bir yolla, Hotele ulaştık.

Çok güzel bir peyzaj düzenlemesi yapılmış, yeşillikler içerisindeki tesise girdik.

Hemen kapıda sizi güler yüzlü bir personel  karşılıyor.

Alabildiğine büyük, ihtişamlı bir lobiye giriyorsunuz; oturduğunuzda hemen içecek ikramı geliyor.

Hoteli gezmek istediğimizi söylüyoruz.

Bir eleman bize eşlik ediyor:  Önce Spa bölümüne ve havuzlara geliyoruz; burada son derece güler yüzlü bir eleman bizi karşılıyor ve en ince ayrıntılarıyla anlatıyor.

Hamam, sauna, tuz odası, masaj bölümleri, normal havuzlar, kaplıca suyu olan sıcak havuzlar, dinlenme odaları, fitness center… hepsini gezip bilgi aldık. Ayrıca çamur ve yosun bakımları, cilt ve vücut bakımı, çeşitli masajlar mevcut.

İnanılmaz bir temizlik ve hiyjen kurallarına uyum var.

Hotelin içindeki termal su 6268 mg/lt  değeri ile doğal termomineralli bir termal kaynak suyu. Bu özelliği ile Türkiye’deki en değerli bir kaç termal kaynaktan biri ; banyo ve içme kürü olarak kullanılabilmekte..

Romatizmal  ve deri hastalıklarında faydalı olmakta.

İçme kürleri ise sindirim sistemi rahatsızlıklarında, böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesinde, toksin maddelerin vücuttan atılmasının sağlanmasında, beslenmede günlük florür gereksiniminin sağlanmasında, diş çürüklerinin önlenmesinde faydalı.

Odaları gezdik. Özel hyjenik halı döşenmiş, son derece konforlu odalar. Odalarda da büyüklüğüne ve özelliklerine göre değişik alternatifler mevcut.

Daha sonra Balo Salonu ve Toplantı Odalarını gezdik.

Açık havada da havuzlar,  aqua park,  çocuk oyun yerleri ve dev  bir açık hava gösteri alanı var.

*                     *                     *

Sıra Restoran bölümünü dolaşmaya gelmişti.

Hemen kapıda bir levha üzerinde uluslararası alanda isim yapmış, ödüllü bir aşçıbaşı ismi vardı: Fikret Özdemir.

Kendisiyle tanışma fırsatımız oldu; kısa bir konuşma yaparız diye düşünürken, bir saatten uzun bir zaman birlikte olup sohbet ettik. Mütevazı, samimi, bilgili, her konuda ilgili , dost canlısı hoşsohbet bir kişi.

Sayısız ödülleri, tv programları, kitapları olan bir aşçıbaşı.

Bize uzun uzun restoranı, kullandıkları sağlıklı malzemeleri anlattı.

İşi öylesine özel bir hale getirmişler ki,  mutfakta kullanılan birçok sebze ve meyveyi etraftaki tarlalarda kendileri yetiştiriyorlar.

Aşçıbaşı Fikret Özdemir Usta, bize restoranı ve mutfağı gezdirirken öylesine içten ve heyecanlı anlatıyordu ki, adeta otelin sahibiydi  ve tüm kalbini buraya vermişti…

Arkadaşımla birlikte bizi bir akşam yemeğine davet etti ve kendisi ile vedalaştık.

Böyle uluslararası alanda isim yapmış bir ustanın kentimizde olması son derece sevindirici ve gurur vericidir.

Daha sonra Hotel Müdürü Alp Atilla ile ile tanışıp sohbet ettik.

Aynı fakülteden , Dil tarih ve Coğrafya Fakültesinden mezun olmuşuz; kendisi İngilizce Bölümünde okumuş. Donanımlı, sektörel sorunlara vakıf 40 yıldır bu sektörde olan bir profesyonel …

Hotel sahiplerinin Maraşlı olması nedeniyle, müşteriler şimdilik daha çok Maraş, Gaziantep, Antakya, Adana, Kayseri ve Urfa kentlerinden geliyormuş.

Hotel salgından dolayı uzun zaman kapalı kalmış ve tam kapasite ile çalışmaya yeni başlamış.

Bundan sonra tüm Türkiye’ye ve Mersin’de tanıtımını yapacaklar; Mersin’den günübirlik misafir kabul edilecek.

Bu da Mersinliler için bir şans: 20 dakikalık bir yolculuk sonrasında kaplıca, içme ve bağlantılı tüm hizmetlerden yararlanmak mümkün.

                                         *               *                     *

Bir an Kazanlı Turizm Projesi’ni düşündüm içim burkularak. 10 yıl önceydi; Havalimanı inşaatı başlamıştı ve bununla bağlantılı 15 bin yatak kapasiteli turizm tesisleri yapılacaktı.

Havalimanı inşaatı hâlâ sürüyor ve bu gecikmeden dolayı yapılacak turizm tesislerinin temeli dahi atılamadı.

Ama hayat devam ediyor; vizyon sahibi yatırımcılar durmuyor ve Mersin her şeye rağmen lâyık olduğu bir düzeye doğru yol alıyor:

İşte, tüm bu olumsuzluklar içerisinde Mersin’de deniz kıyısı yerine dağların ortasına 650  yataklı dev bir Hotel yapılıyor.

Önümüzdeki dönemde, bir kongre merkezi ilave edilerek kapasitesinin arttırılması da düşünülüyor.

Tesislerden ayrılırken adeta güzel bir rüyadan uyanmış, başka bir dünyadan tekrar kendi yaşantımıza dönmüştük…  

Hâlâ muhteşem BN HOTEL TERMAL SPA’nın etkisi altındaydık.

Değerli hemşerilerim; bu izlenimler tümüyle bir Mersinli olarak duyduğum sevincin ve gururun eseridir. Kentimin gelişmesine, Mersin insanının hayat kalitesini yükseltmeye dönük her yatırım, her proje coşkuyla alkışlanmalıdır.

Bu teşebbüs kimden, nereden gelirse gelsin; gerisindeki politik takdir kime yararsa yarasın, sonuçta benim kentime ve hemşerilerime faydalı mıdır? Ölçü bu olmalıdır. Hele kişisel yatırımcıların, girişimci insanların böyle başarılı projelerle Mersin’e eser kazandırmaları özel bir kıymete sahiptir.

Bu bağlamda; Mersin adına, kente çok yakın böyle büyük, konforlu, mükemmel, doğa dostu bir tesisin olması çok değerlidir; zaten turizme dönük çok etkili sonuçlarını da hemen görmeye başladık.

Kentimizde turizm alanında yıllardan sonra atılan en büyük adımdır bu.

Kent ekonomisine ciddi katkı verecek ve önemli istihdam sağlayacaktır.

Bu yatırımı cesaretle kentimize yapan, böyle değerli bir tesisi Mersin’e kazandıran müteşebbislere takdir, övgü ve minnetle teşekkürler.

HARUN ARSLAN….29 Temmuz 2021