Geçtiğimiz yıl “Hatay, Kıbrıs’a Mersin’den Daha Yakın…mış!” başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı,  CHP Genel Başkan tarafından Kıbrıs ile ilişkilerin geliştirilmesi için görevlendirildi. Siyasi, sosyal ve kültürel çalışmalara destek olunması istendi.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı da bu görevden mutluluk duyduğunu ve yakında Kıbrıs’a başlayacak deniz otobüsü seferlerinin, ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacağını belirtti.

Kararın kendi başına elbette bir değeri var; bir siyasi partinin en yetkili kişisi, Kıbrıs meselesinin önemini kavramış ve partisine mensup belediye başkanını özellikle bu konuda görevlendirmiş.

Buraya kadar sorun yok da.. Kıbrıs’a en yakın il Mersin olması bakımından mesele düşündürücü. Aynı partiden olmasına rağmen, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı niçin aranmıyor? İlk akla gelen gerekçelerin hiçbirisi ikna edici değil; sosyolojik, demografik, ekonomik vb. nedenlerin çok ötesinde, stratejik/ lojistik nedenler ve özellikle coğrafî yakınlık /ulaşım belirleyici olması gerekirken…

Cevap, yıllara dayalı bir ihmalle ilgili:  Türkiye’nin Kıbrıs’a en yakın ili olan Mersin, Kıbrıs’ın farkında bile değil! 

Üzücüdür; bugüne kadar Kıbrıs -Mersin arasında yeterli işbirliği sağlanamadı.

Mersin’in bu konuda, yani Kıbrıs’la ilişkiler alanında sicili gereğince güven vermemiş!

*                     *                     *

Oysa özellikle son bir kaç aydır, bu ilişkilerin gelişmesi yolunda önemli bir çabalara tanık oluyorduk.

*Anamur’dan Kıbrıs’a giden su;

* Mersin’den Kıbrıs’a yüzme organizasyonlarının düzenlenmesi;

*ve özellikle Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın danışmanının Mersin’de önemli ziyaretlerde ve temaslarda bulunması, bu ilişkilerin gelişmesi için ciddi bir çaba olduğunu gösteriyordu.

Bir yıldan bu yana, Kıbrıs – Mersin ilişkilerinin gelişmesi yönünde yazdığın  çok sayıda köşe yazısından birini  şöyle tamamlamıştım;

“Öyle ya; herhalde ulaşım için düşünülen deniz otobüsü Erdemli ve Mersin’den  önce Hatay’dan kalkacak!”

İroni yapmıştım ve en olmayacak bir ihtimalden üzerinden Mersin’deki ilgilileri uyarmak istemiştim. Ama ne oldu?

Benim şaka yollu dile getirdiğim en aykırı ihtimal gerçek oldu!

Hatay da bu sürede önemli bir yol katetti.

Mersin’lilerin fark etmediği Kıbrıs, ekonomik, lojistik, sosyolojik bir cazibe merkezi olarak Hatay’ın hareketlenmesini sağlayacak.

Nasıl mı? Mersin’deki konuyla ilgili kişi ve kurumların da yıllardır uyuyan dikkatlerine sunuyorum:

*Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kurallar Yönetmeliğince denizcilik sektörüne ait bütün düzenlemeler tamamlandı;

*Arsuz’da Gümrük Binası ve liman çalışmaları sonlanmak üzere;

*Yakında deniz otobüsü seferleri Hatay – Magosa arasında başlayacak.

*Aynı zamanda Lübnan- Beyrut’a ve İsrail- Hayfa’ya seferler yapılacak.

*Yine Arsuz’a bir yat limanı yapılacak ve Arsuz’un  bir spor merkezi olması sağlanacak.

*Deniz otobüsü 330 yolcu kapasiteli olacak.

Sonuç olarak Hatay’a gelen turist sayısının artmasına, sosyal ve kültürel hayatın canlanmasına büyük katkı sağlayacak bir projeden söz ediyorum; ki bu sayede savaştan etkilenen Hatay’ın ticaret hayatı da canlanacak; kent ekonomisine  çok yönlü katkı sağlanacak.

Kıbrıs’ en yakın il olmanın büyük avantajlarına rağmen, Mersin uzun yıllardan bu yana ve halen Kıbrıs’ın gereğince farkına varamamışken,  Hatay  çok kısa bir sürede meseleyi kavradı, kente sağlayacağı sayısız imkânların bilincine vardı ve Kıbrıs’la ilgilendi; bu yolda kısa zamanda büyük mesafe aldı.

Şimdi hiç olmazsa, bu sürece dair bir öz-eleştirel muhasebe yapılması gerekmiyor mu?

Saçma sapan konularda sırf kirli bir muhalefet adına gürültü yapan çevreler, kişiler ve kurumlar, bu son derece somut, gerçekçi, pratik sonuçları hemen alınabilecek bir konuda nasıl yıllardır ihmalkâr davrandılar?

Mersin’in gelişmesine, sosyo-ekonomik kalkınmasına doğrudan katkı verecek bir konuda niçin yıllar süren bir kış uykusuna yatıldı?

Aslında bu kayıtsızlık, Mersin’imizin geleneğinde var sanki…

Hatırlayalım: Mersin daha önce de başlayan Laskiye ve Beyrut arasında yapılan deniz seferlerini sürdüremedi!

Yine Mersin Halep – Şam arasında başlatılan tren seferleri de devam etmedi!

O günlerde bu projelerin Belediyeler, MTSO, MDTO ve bu projelere destek vermek isteyen Forum Alışveriş Merkezi işbirliğinde sürdürülebileceğini yazmıştım.

Tam 11 yıl önce…

*                     *                     *

Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında her açıdan dinamik girişimleriyle, sosyal, ekonomik, kültürel ve sanatsal açıdan model bir kent olan bu güzel kentimiz, sanki bir uğursuz el tarafından saçma sapan günlük kirli siyasetin içine itildi; çok somut projeler, girişimler, imkânlar ve ihtimaller heba edildi; yapılan ya da yapılması düşünülen kent ve ülke hayrına işlere hep itiraz edildi; İSTEMEZÜK !  çığlıklarından başka ses duyulmaz oldu!

Ve çok sayıda imkân, proje, yatırım gereğince fark edilmedi; engellendi, geciktirildi, ya da değeri bilinmedi…

Bu güzel  kentte, sayısız zenginliğe ve imkâna sahip sevgili Mersin’de çok şeye yazık oldu!

Ama hiç olmazsa şu son dramatik kayıp üzerine; KIBRIS’la ilişkiler konusundaki kayıplarımız üzerine kendi aramızda da olsa bir iç hesaplaşma ihtiyacı duyacak mıyız?

Toplumlar da, kentler de tıpkı bireyler gibi ara sıra aynaya bakmalı ve kendisiyle muhasebe yapmalı değil mi?

HARUN ARSLAN…..30. 06. 2021